Hayatım Nereye Gidiyor?
Yazının başlığı 4 Ocak 2020 tarihinde katıldığım ‘Ayça Karaman ile Hayatım Nereye Gidiyor?’ adlı atölyeden alındı. Yazmaya başlamadan önce genç yetişkinler için hayata giriş dersleri düzenleyen Watershed Young ekibine teşekkür ederim.
Ayça hocanın yazılarını neredeyse blog yazmaya başladığı zamandan beri takip ediyorum. Blogunda her hafta yayınladığı üniversite hayatı, kişisel gelişim gibi konulardaki yazıları; ödev hazırlamadan kendini tanımaya, hedef belirlemeden SWOT analizine kadar birçok konuda bana yardımcı olmaya devam ediyor. Kariyerimle ilgili yaşadığım büyük bir hayal kırıklığının ardından aylarca kendimi üzdüğüm, artık kendime gelmem ve harekete geçmem gerektiğini hissettiğim için atölyeye kayıt oldum ve atölye gününü heyecanla beklemeye başladım.
Nihayet 4 Ocak Cumartesi günü geldi. Sabah kariyerimle ilgili önemli bir adım olacağına inandığım bir etkinlikten çıktıktan sonra atölyeyi beklemek üzere İstanbul Edebiyat Evi’ne geldim. Atölye gününden önce hayatımla ilgili endişelerimi ve beklentilerimi not almış ve şu yazıdaki kişilik testini yapmıştım. Kısa bir tanışmadan sonra atölyenin gerçekleşeceği salona yöneldik.
Atölyeye katılan 30 kişilik grup arasında üniversite öğrencileri, benim gibi mezunlar ve çalışanlar vardı. Herkes kendine bir yer seçip yerleştikten sonra atölye başladı. Ayça hocanın da farkedip bize söylediği gibi salondaki herkes çok gergindi. Hepimizin hayalleri vardı ancak hayallerimize giden yolda nasıl ilerleyeceğimizi, nasıl hedef belirleyeceğimizi, beklentilerimizi nasıl kontrol edeceğimizi bilmiyorduk ya da farkında değildik. Önce bu gerginliğin sebepleri üzerine konuştuk. Akademik hayatın teorikliği, kafamızın karışık olması ve yanlış yapılan yatırımlar sonucu böyle gergin olduğumuzu anladık.
Çevremizdeki insanların bizden beklentileri ve bizim kendimizden beklentilerimiz üzerine konuşmak ile işe başladık. Bu beklentilerin hangilerinin bizi strese soktuğunu düşünüp önce bu gerginliğin başladığı yeri tespit ettik. Bu noktada beklentilerimi tabiki sizinle paylaşmayacağım ama stresli hissetmeme neden olan düşüncelerimin kaynağını bulmak beni rahatlatmadı. Kaynağı biliyordum ama şimdi ne olacaktı?
Gözlerimizi kapattık. İş görüşmelerinde sorulan klasik bir soru vardır ya ‘Kendinizi 5-10 yıl sonra nerede görüyorsunuz?’ diye, işte bunu düşündük. Ben geleceğe gitmeden önce geçmişe gittim. Üniversite hayatımda beni en heyecanlandıran projeyi düşündüm, sonra geleceğe gittim. Kendimi öyle güzel bir yerde hayal ettim ki gerçek olacağına inanmadım. Gözlerimizi açıp yazdık ve hayallerimizi konuştuk.
Atölye boyunca çıktığım kendimi keşfetme yolculuğundan bahsetmek istiyorum.
- Atölye öncesi yaptığım kişilik testinden de yararlanarak kişiliğim ve hayalini kurduğum geleceğin uyumlu olup olmadığını düşündüm.
- Değerlerimden birçok kez taviz verdiğimi, belki de bu yüzden kendimi bir uçurumun kenarında hissettiğimi düşündüm.
- Kendi zayıf noktalarımın farkında olup bunları hayallerimin önünde engel yaptığımı farkettim.
- Hedef belirlemeyi bilmediğimi farkettim. Uzun, orta ve kısa vadeli hedef oluşturmayı, hedef oluştururken nelere dikkat etmem gerektiğini ve hedef oluştururken daha önce yaptığım hataların farkına vardım. Bu konuda Ayça hocanın blogundaki şu yazıları incelemenizi öneririm.
Bir yerlerde benimle benzer durumları yaşayan, hayallerine giden yolda kaybolmuş insanlar olduğunu bilmek beni rahatlattı. Bolca soru işareti, düşünce ve kafa karışıklığıyla ama biraz daha sakin ayrıldığım bu atölye çalışmasına katıldığım için kendimi şanslı hissediyorum.
Ayça hocanın gelecek atölyelerinden haberdar olmak isterseniz, kendisini instagram hesabından takip edebilirsiniz.